PROTESTOLARIN BAŞLANGICI
Gezi Parkı’na eski Topçu Kışlası'nın yeniden yapılmak istenmesine karşı 28 Mayıs 2013'te başlayan direniş, kısa sürede tüm ülkeye yayıldı. Eylemler, iş makinelerinin Gezi Parkı'na girdiği ve çalışmalara başladığı bilgisinin sosyal medya üzerinden yayılmasıyla hızla yayıldı. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, 80 ilde yapılan eylemlere 3.6 milyon insan katıldı, 5.513 kişi gözaltına alındı, 189 kişi tutuklandı. Türk Tabipleri Birliği’ne göre, 7.478 kişi yaralandı ve 12 kişi hayatını kaybetti.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİ VE PROTESTOLARIN YAYILMASI
27 Mayıs 2013’te başlayan direniş, 29 Mayıs'ta dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle tırmandı. Erdoğan, "Ne yaparsanız yapın, biz kararı verdik" diyerek gerilimi artırdı. Bu açıklama, Gezi Parkı'ndaki eylemcilerin sayısını artırdı ve protestolar ülke geneline yayıldı. Twitter'da bir günde 2 milyon #DirenGeziParkı tweeti atıldı.
POLİS MÜDAHALESİ VE DİRENİŞİN BÜYÜMESİ
31 Mayıs’ta polisin kitleye yönelik sert müdahalesi, eylemlerin büyümesine neden oldu. Polisin çadırları yakma görüntüleri sosyal medyada yayılınca binlerce yurttaş Taksim’e akın etti. 1 Haziran’da Boğaz Köprüsü’nü geçerek Taksim Meydanı’na ulaşan eylemciler, polisin geri çekilmesiyle meydanı kontrol altına aldı. Direnişçiler parkta nöbet tutmaya başladı ve Taksim Meydanı'nda komünler oluşturuldu.
'ÇAPULCU'NUN DOĞUŞU VE DESTEK EYLEMLERİ
Erdoğan’ın “çapulcu” sözü büyük yankı uyandırdı ve direnişe destek arttı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) iş bırakma eylemleri yaparak direnişe destek verdi.
GEZİ DAVASI VE SONRASI
Gezi Direnişi nedeniyle 2017’den beri tutuklu olan Osman Kavala ve 16 kişi hakkında dava açıldı. 25 Nisan 2022’de Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, diğerlerine ise 18’er yıl hapis cezası verildi. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, 28 Eylül 2023’te bazı cezaları onadı, bazılarını ise bozdu.
GEZİ VE KOBANÊ DAVALARI
Taksim Dayanışması’ndan Seyfettin Avcı, Gezi Direnişi ve Kobanê davalarını iktidarın muhalifleri cezalandırma girişimi olarak değerlendirdi. Avcı, bu davaların iktidarın geniş kitleleri baskı altına alma çabası olduğunu ifade etti. Gezi eylemlerini Türkiye’nin “en haklı toplumsal hareketi” olarak tanımlayan Avcı, Gezi'nin onurlu bir direniş olduğunu belirtti ve “Gezi bizim onurumuzdur” dedi.
