Ajans65 Tv- Duhok'taki Amerikan Üniversitesi'nde düzenlenen bir forumda, eski Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Kürdistan Bölgesi'nin geleceğine ve Irak anayasasında belirtilen Kürt haklarına saygı gösterilmesinin önemine vurgu yaptı. Johnson'ın açıklamaları, bölgenin özerkliği ve geniş jeopolitik manzara içindeki yerine ilişkin tartışmaların ortasında geldi.
Eğer yeniden başbakan olması durumunda Kürdistan'ın bağımsızlığını tanıyıp tanımayacağı sorulduğunda, Johnson şu şekilde yanıt verdi: “Bu, ülkenin demokratik sürecine bağlı bir konudur. Ancak, Kürdistan'ın seçtiği adımlarla ilgili iki şey söyleyebilirim: İlk olarak, bizim desteğimizi - benim desteğimi ve Birleşik Krallık'ın desteğini alacaksınız. İkincisi, mevcut anayasadaki Kürt halkının meşru özlemlerinin tanınması ve tam anlamıyla saygı duyulması gerekiyor.”
Johnson, insanların küçümsendiklerini veya dışlandıklarını hissettiklerinde ve eşit derecede saygı görmediklerini düşündüklerinde uzun vadede kötü sonuçların ortaya çıkacağı konusunda uyarıda bulundu. “Bu sorunun çözülmesi, Bağdat hükümetinin çıkarınadır,” diye ekledi.
Johnson'ın Siyasi Kariyerine Bir Bakış
Eski bir gazeteci olan Boris Johnson, 2001'de milletvekili olarak seçilmesiyle siyasi kariyerine başladı. 2008-2016 yılları arasında iki dönem Londra Belediye Başkanı olarak görev yaptı. Johnson, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasını savunan Brexit kampanyasının önde gelen isimlerinden biriydi.
Başbakan Theresa May'in hükümetinde yaklaşık iki yıl dışişleri bakanlığı yapan Johnson, 9 Temmuz 2018'de istifa etti. 2019'da başbakan oldu.
Görev süresi boyunca çeşitli tartışmalarla gündeme geldi, özellikle Aralık 2020'de, Covid kısıtlamalarının en sıkı olduğu dönemde Londra'daki Muhafazakar Parti ofisinde düzenlediği parti büyük tepki çekti. Bir bakanın taciz iddialarına rağmen görevde kalmasına izin vermesi üzerine eleştirilere maruz kaldı ve 6 Temmuz 2022'de kabinesindeki bir dizi istifa sonrası görevinden ayrıldı.
Johnson'ın Kürdistan hakkındaki yorumları, bölgenin hakları ve özerkliği hakkındaki devam eden diyalogları ve bu hedeflere destek vermek için uluslararası toplumun rolünü vurguluyor.
