HABER: İDRİS YILMAZ

Van’ın Erciş ilçesi Zilan bölgesinde baraj sularının çekilmesi sonucu kıyıya vuran insan kemiklerini yerinde incelemek amacıyla bir STK heyeti bölgeyi ziyaret etti. STK heyeti, yaşanan durumun incelenmesi için Erciş Cumhuriyet Başsavcılığına Başvuruda bulundu. Zilan Bölgesinde adım attıkları yerde insan kemiklerine dokunduklarını ifade eden Van ÇEVDER aktivisti Av. Jiyan Özkaplan, “tanık olduğumuz manzara vicdanlarımızı yaraladı” dedi.

Geçtiğimiz hafta Ajans 65 TV’nin açığa çıkardığı, Zilan’da kıyıya vuran insan kemiklerine yönelik Van Barosu, Van ÇEVDER, Türkiye İnsan Hakları Vakfı(THİV) Van Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği(İHD) Van Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden(ÖHD) oluşan heyet baraj sularının çekilmesi ile kemiklerin çıktığı bölgede incelemelerde bulundu. Yapılan incelemelerin ardından Erciş Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunan heyet, kemiklerin adli kurumlarca incelenmesi ardından insanlık onuruna uygun bir şekilde defin edilmesi talebinde bulundu. Yaptıkları incelemeye ilişkin açıklamada bulunan Van ÇEVDER aktivisti Av. Jiyan Özkaplan, adım başı insan kemiğine rastladıklarını söyledi. Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Eş başkanı Av. Savaş Avcı, insan kemiklerinin 1930 yılında Zilan’da katledilen insanlara ait olabileceğini ifade etti.

‘Adım attığımız yerde insan kemiklerine bastık!’

Zilan’da kıyıya vuran insan kemikleri haberini basından aldıklarını ifade eden Av. Jiyan Özkaplan, aldıkları haber üzerine Van’da bulunan STK’lardan oluşan bir heyetle bölgede inceleme yaptıklarını ifade etti. Özkaplan yaptıkları inceleme sonucunda, yaşadıkları dehşeti şu sözlerle ifade etti:

“Adım attığımız ve bastığımız yerlerde insan kemikleri vardı. Bu kemikler, sırt kemiği, kafa kemiği, kol ve bacak kemikleriydi. Çene kemiklerinde dişler de vardı. Bunların fotoğraflarını çektik. Karşılaştığımız manzara dehşet vericiydi! Aynı zamanda vahşetin izlerini taşıyordu. Oralarda dolaşırken kendimi çok kötü hissettim. Basıyorsunuz mezarlara, halk kültüründe mezarlara basmak günahtır, kötüdür. Biz bunların fotoğraflarını çektik ve bir ihbar dilekçesi hazırladık.  Erciş Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunduk.”

‘Zilan’da suç işleniliyor’

 Zilan’da yapılan Hidro Elektrik Santrali inşaatında kazı işlemleri esnasında çok sayıda insan kemiği açığa çıkmıştı. Son olarak Koç Köprü Barajının çekilmesiyle birlikte açığa çıkan insan kemiklerine dikkat çeken Özkaplan, Zilan’da insanlığa karşı açık bir şekilde suç işlendiğine dikkat çekti. Özkaplan yaptığı açıklamanın devamında şu ifadelere dikkat çekiyor:

“Ortada iki suç var, birincisi mezarlıklara ve ibadethanelere zarar verme suçu, bir diğeri de kişinin anısına hakaret suçudur. Bu suçların soruşturulması için Erciş Cumhuriyet Başsavcısına başvuruda bulunduk. Beklentimiz, gerekli adımların atılmasıdır. Zilan’da 1930 yılında binlerce insan katledildi. Devletin resmi rakamlarına göre 15 bin Kürdün katledildiği ifade edilirken başka kaynaklar ise 50 bin Kürdün katledildiğine dikkat çekmekte. Katledilenler arasında hamile kadınlar, çocuklar ve yaşlılarda olduğu ifade edilmektedir.”

Av. Jiyan Özkaplan

‘HES’lerle suç örtbas edilmeye çalışılıyor’

15 Temmuz 1930 yılında dönemin Kolordu Komutanı Salih Omurtak komutasında insanlık tarihinde işlenilen en vahşi katliamlardan birinin yaşandığına dikkat çeken Özkaplan, günümüzde yapılan HES ve benzeri projelerle suçun üzerinin kapatılmaya çalışıldığını söyledi.

Özkaplan, “Özellikle Zilan deresinde bir HES ve maden ocağı kurma hevesi var.  Yapılan bu barajların enerji üretemediğini devlet de biliyor. İşi alan şirketlerin çoğunun zarar ettiği yine devlet yetkili merciler tarafından bilinmekte. Burada amacın enerji üretmek olmadığını bizlerde çok iyi biliyoruz. Amaç insanlığa karşı işlenen suçun üzerini örtmek ve bu gerçeği hafızalardan silmektir. Burada yapılması gereken Kürt halkından özür dilemek iken, suçun üzeri bu tür maden ocaklarıyla örtbas edilmeye çalışılıyor. Çünkü birçok Kürt haksız yere bu alanda katledildi. Bu nedenle diyoruz ki; Zilan’da maden ocakları ve HES’ler yerine katledilenler anısına bir anıt yapılmalı ve Zilan’daki toplu mezarlar insanlık onuruna yakışır bir şekilde defin edilmelidir” dedi.

DNA incelemesiyle ölüm sebeplerinin ne olduğunun araştırılması talep edilecek

Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Eş başkanı Av. Savaş Avcı, açığa çıkan kemiklerin katliamdan geriye kalan kemikler olma ihtimali olabileceğine dikkat çekti. Avcı sözlerine şu ifadelerle devam etti:

“Yaptığımız incelemeler sonrasında kafatası, kaval kemiği ve dişleri olan kafatasları gördük. Yerinde bunları tespit ettik. Bu kemiklerin toplanılması ve incelemelerin yapılması için başvuruda bulunacağız. Burada bilindiği üzere 1930 yılında Kürtlere karşı acımasız bir katliam gerçekleşti. Devlet arşivlerinde de 15 bin insanın katledildiği mevcut. 1972’de burada bir baraj yapıldı. Bizim de gördüğümüz ve gözlemlediğimiz bu insan kemikleri, acaba Zilan katliamından geriye kalan kemikler midir? Yada suyun sürüklediği kemikler midir?  Bu soruların cevaplarının açığa çıkması için DNA ve diğer tespitler yapılarak kemiklerin ne zamana ait kemikler olduğu ve ölüm sebeplerinin ne olduğunun cevabını almaya çalışacağız. Aynı zamanda yapılan incelemeler sonrasında buradaki kemiklerin düzenli bir şekilde toplanılması, insanlık onuruna yakışır şekilde defin edilmesini talep edeceğiz.”

Editör: İdris YILMAZ