Kirlilik Sorunları ve Van Gölü'nün Durumu
ÇEV-DER, Van Gölü’ne akan akarsuların yerleşim yerlerinden ve ahırlardan gelen atıklarla kirletildiğini vurguladı. Açıklamada, bu kirliliğin suyun içindeki azot ve fosfor seviyelerini arttırarak göl ekosistemine zarar verdiği, ayrıca küresel ısınma ve HES projeleri nedeniyle tonlarca balık ölümüne yol açtığı belirtildi. Dernek, göldeki kirliliğin bilimsel olarak tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin derhal hayata geçirilmesi gerektiğini savundu.
Acil Önlemler ve Yasal Düzenlemeler
ÇEV-DER, gölün korunması için acilen ileri biyolojik arıtma sistemlerinin kurulması gerektiğini ifade etti. Van Gölü'ne akan derelerin evsel ve kanalizasyon atıklarından arındırılması gerektiğini vurgulayan dernek, göl ekosisteminin zarar görmemesi için bu kaynak sularının mutlaka arıtılmasının önemini belirtti. Ayrıca, Van Gölü çevresinde kıyı işgallerine karşı kanun koyucuların 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na uyması gerektiği de açıklandı.
Sazlıklar ve Ekosistemin Önemi
Van Gölü'nün etrafındaki sazlık alanların, hem suyu filtre etme hem de canlıların üreme alanı olarak kritik bir rol oynadığı ifade edildi. Dernek, sazlıkların korunması gerektiğini ve buralara hafriyat dökülmemesi konusunda belediyeleri uyardı. Ayrıca, hafriyat yönetmeliklerinin uygulanması gerektiğinin altı çizildi.
Ekolojik Tahribatlara Karşı Topluma Çağrı
ÇEV-DER, doğaya ve insanlara yönelik her türlü ekolojik tahribata karşı toplumu duyarlı olmaya çağırdı. “Suyumuza, toprağımıza ve havamıza sahip çıkmalıyız. Kıyılar tüm canlılara açık olmalı ve ticari bir meta olarak kullanılmamalıdır,” ifadeleriyle ekolojik duyarlılık çağrısı yapıldı.