Yerine kayyım atanan Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'a, Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 19 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, ayrıca Akış'ın tutuklanmasına karar verdi.

 Mahkeme Süreci ve Karar

Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mehmet Sıddık Akış, uzun süredir devam eden dava sürecinde çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Duruşmalar boyunca savunmasını yapan Akış, suçlamaların siyasi olduğunu ve bu süreçte adil yargılanmadığını sıkça dile getirdi. Ancak mahkeme, savunmaları dikkate almayarak, Akış'a ağır bir hapis cezası verdi. Mahkeme kararı, birçok kişi tarafından tepkiyle karşılandı.

Savunması ve Tepkileri

Akış, duruşma boyunca yaptığı savunmalarda, "Ben yaptığım her şeyin arkasındayım, siyasi olarak ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım. Karşınızda başı dik bir şekilde duruyorum. 53 yaşındayım, bunca yıldır mücadele ediyorum ve mücadele etmeye devam edeceğim. Ben barış, kardeşlik, adalet, eşitlik ve özgürlük için mücadele ettim. Tutuklanmaktan, cezaevine girmekten korkmuyorum" ifadelerini kullandı. 

Akış’ın bu sözleri, duruşma salonunda bulunan destekçileri tarafından alkışlarla karşılandı. Ancak mahkeme heyeti, bu savunmaları yetersiz buldu ve ağır hapis cezasına hükmetti.

Tepkiler ve Gelişmeler

Kararın ardından, Colemêrg ve çevre illerde büyük tepkiler yükseldi. Akış'ın destekçileri, adliye önünde ve çeşitli yerlerde protesto gösterileri düzenledi. Gösterilerde sıkça "Adalet istiyoruz" ve "Mehmet Sıddık Akış yalnız değildir" sloganları atıldı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), mahkeme kararını kınayarak, Akış’a verilen cezanın siyasi bir karar olduğunu belirtti. Partiden yapılan açıklamada, "Bu karar, halkın iradesine ve demokrasiye yapılmış bir saldırıdır. Mehmet Sıddık Akış’a verilen bu haksız ceza, mücadelemizi daha da güçlendirecektir" denildi.

Uluslararası Tepkiler

Akış'a verilen ceza, uluslararası düzeyde de yankı buldu. Avrupa Parlamentosu ve çeşitli insan hakları örgütleri, kararı kınayan açıklamalarda bulundu. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Mehmet Sıddık Akış’a verilen bu ağır ceza, Türkiye’de demokrasinin ve hukukun ne kadar zayıf olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu karar, halkın iradesine saygısızlıktır" dedi.

 Gelecek Adımlar

Akış’ın avukatları, mahkeme kararına itiraz edeceklerini ve davayı bir üst mahkemeye taşıyacaklarını belirttiler. Avukatlar, bu kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini savundular. Ayrıca, uluslararası hukuk platformlarına da başvuracaklarını ifade ettiler.

Mehmet Sıddık Akış’a verilen 19 yıl 6 ay hapis cezası, hem Türkiye’de hem de uluslararası düzeyde büyük tepki topladı. Bu süreç, demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Akış’ın mücadelesi ve destekçileri tarafından verilen tepkiler, adalet arayışının devam edeceğini gösteriyor.

 Mahkeme Kararı

Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, Akış’a 19 yıl 6 ay hapis cezası verdi ve ayrıca tutuklama kararı aldı.

Ağrı'da Kömür Zehirlenmesi Can Aldı Ağrı'da Kömür Zehirlenmesi Can Aldı

Dosyada Neler Var?

Mehmet Sıddık Akış, 3 Haziran'da gözaltına alındıktan sonra görevden uzaklaştırıldı ve yerine Vali Ali Çelik, kayyım olarak atandı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Akış’ın "örgüt üyeliği" iddiasıyla başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı belirtildi. Ancak soruşturmada gizlilik kararı olduğu için detayları henüz bilinmiyor. Açıklamada kayyıma gerekçe yapılan iddialara yer verildi. Akış hakkında 2014 yılından bu yana devam eden davadaki iddialar sıralandı.

 Suçlamaların Dayanağı

Davanın soruşturması, 2009 ila 2014 yılları arasında kentte yaşanan toplumsal eylemlere dayanıyor. Akış ve dönemin siyasetçilerin de aralarında olduğu 15 isim, bu soruşturma kapsamında yargılanıyor. Davanın son duruşmasında savcı, esas hakkında 30 sayfalık mütalaa sundu.

'Aranan' Savcının İddiaları Üzerine Ceza Talebi

Savcı, "firari" isimler E.A. ile F.D'nin dosyalarının tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesini istedi. Diğer isimler hakkında da ceza talebinde bulundu. Cezaya gerekçe yapılan delillerin tümünün, şu an İçişleri Bakanlığı tarafından "FETÖ'den arananlar" listesinde yer alan savcı D.Y.'ye ait olması dikkat çekti.  İddianamedeki Deliller

İddianamenin Akış yönündeki bölümünde, dönemin telefon tapeleri ile yüzlerce kişi hakkında ifade veren gizli tanık iddiaları ve zorlama yorumlar yer aldı. O dönemde Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile onun yerine kurulan Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) merkez ilçe başkanlığı görevini yapan Akış'a, "KCK/Hakkari Kurucu Kent Meclisi Başkanlık Divanı üyesi" suçlaması yöneltildi.

Bu suçlamaya, gizli tanık iddiaları, telefon tapelerine dayandırılan yorumlar ve kentte o tarihlerde yapılan çeşitli protestolar gerekçe gösterildi.

 Parti Toplantısının İlegalleştirilmesi

Mütalaada, dosyada yer alan bazı tape kayıtlarına yer verildi. "Tape-1" kaydında yer alan "Yarın değil, diğer gün sabah saat 9.30'da bütün örgütünüzün hepsi, belediye meclis üyesi, il encümeni, parti yönetimi, evet evet merkez gelecek, tamam tamam bütün örgüt değil mi" ifadeleri suç sayıldı. Söz konusu ifadeler üzerinden 14 Ekim 2009 tarihli partinin Çukurca ilçesinde yapılan toplantısı "Kurucu Kent Meclisi'nin amaçları doğrultusunda" yapıldığı ileri sürüldü.

Gizli Tanık Beyanları

Mütalaada, dosyada yer alan gizli tanık "Annemin Gözyaşları" adlı tanığın 11 Aralık 2009'da alınan beyanlarına yer verildi. Gizli tanık beyanları üzerinden Akış ve parti yönetimindeki diğer isimlerin, partide yer alacak kişilerin kimler olacağına karar verdikleri kaydedildi.

 Sohbetten Örgüt Çıkarma

"Tape-5" kayıtları incelemesinde, A.Ö.'nün "Sana bir şey diyeyim sen Çukurca'nın ilçe başkanı varya onu çağır, yo yo eskisini çağırın, partiden biraz ona bahsedin sohbet edin bir de o gün ben sohbet etmiştim ya o çerçevede hepsiyle sohbet et şekil diğer çerçevede tamam mı" ifadeleri yer aldı. Savcı, söz konusu beyanların içerisindeki “diğer çerçevede sohbet et” bölümünü "örgüt yanlısı oluşumları koordine etmekle ilgili" olduğunu savundu.

 Aile Kavgası ve Diğer Suçlamalar

Akış'ın, Kürt siyasetçi Ahmet Türk'ün Samsun'da uğradığı saldırıya dair yaptığı konuşma da suçlamalara dahil edildi. Akış'ın F.Y. adlı kişiyle yaptığı bir konuşmanın dökümünde yer alan ifadeler, "KCK-TM alt komisyonu olan Adalet Komisyonunda konuşulmakta olan bir konuyu konuştuklarının anlaşıldığı" şeklinde yorumlandı. 

Kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir kişinin Akış'ı arayarak Amed'de yaşayan Colemêrgli iki aile arasındaki kavgadan bahsettiği ve olayın çözülmesini istediği belirtilen mütalaada, bu durum "Örgütün sözde anayasası olan KCK/TM alt komisyonu olan Adalet Komisyonunun bu konuyla ilgilenmesi istedikleri anlaşıldığı" şeklinde yorumlandı.

Gizli Tanıkların Çelişkili Beyanları

Akış'ın, "Oyun Bozan", "Kar beyaz günler", "Cilo", "Sümbül", "Sıddık", "FSI33ERZ4NO3PRT" ve "RDN85" gibi gizli tanıkların birbiriyle çelişkili beyanlarına dayandırılan suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Bir bölümü itirafçılardan oluşan, bazıları ise hiç "bulunamayan" gizli tanıklar, Akış'ın siyasi faaliyetlerini "örgüt faaliyeti" olarak nitelendirdi.

Savcı, "görüşme kayıtları, aramalardan ele geçirilen deliller, sanığın önceki eylemleri, katıldığı faaliyetlerle ilgili teşhis tutanakları" gerekçesiyle Akış'ın cezalandırılmasını istedi.

Mehmet Sıddık Akış’a verilen 19 yıl 6 ay hapis cezası, hem Türkiye’de hem de uluslararası düzeyde büyük tepki topladı. Bu süreç, demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Akış’ın mücadelesi ve destekçileri tarafından verilen tepkiler, adalet arayışının devam edeceğini gösteriyor.

Ayrıntılar geldikçe paylaşılacaktır.

Editör: İdris YILMAZ