689 Sayılı KHK ile ihraç edilen barış imzacısı Zeliha Burcu Acar, AYM’nin emsal kararı sonrasında İdare Mahkemesi tarafından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesindeki(YYÜ) işine iade edildi. Ancak üniversitenin yaptığı itiraz sonrasında Barış İmzacısının üniversite ile ilişiği yeniden kesildi.
Konuya ilişkin basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasına Van Eğitim Sen şube yöneticileri Sema Aktaş, Funda Demir Bozkurt ile Lokman Babat katıldı. Yapılan basın açıklamasında konuşan Funda Demir Bozkurt, “15 Temmuz Darbe girişimi sonrası bunu ‘Allah'ın Lütfu’ olarak görenler, kendilerine muhalif tüm kesimler üzerinde bu darbe girişimini bir baskı aracı olarak kullanmış ve haksız, hukuksuz, antidemokratik bir şekilde binlerce eğitim ve bilim emekçisini KHK'ler ile ihraç etmiştir” açıklamasını yaptı. Bozkurt, bu ihraçlar içerisinde Barış İmzacısı Akademisyenlerin de bulunduğuna dikkat çekerek, “Ancak Anayasa Mahkemesi barış akademisyenleri için hak ihlali kararı vermiş ve bu karar sonucunda İdare Mahkemeleri aracılığı ile Barış Akademisyenleri görevlerine iade edilmeye başlanmıştır” hatırlatmasını yaptı.
Yaptığı açıklamanın devamında Bozkurt, “689 Sayılı KHK ile haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen Barış İmzacısı Üyemiz Zeliha Burcu ACAR, yargı kararıyla görevine dönmüştü. Ancak bir aile şirketine dönüşen, liyakatsiz yüzlerce kişinin siyasi saiklerle kadro olarak doldurulduğu Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin itirazı sonrasında verilen yürütmenin durdurulması kararı nedeniyle, Zeliha Burcu ACAR'ın bir kez daha üniversitesi ile bağı hukuksuzca kesildi” bilgisini paylaştı.
Bozkurt şu ifadeleri kullandı:
“Önceki dönem Eğitim Sen Genel Başkanımız Prof. Dr. Nejla Kurul'un da aynı şekilde görevine iade edildikten çok kısa bir süre sonra Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından yürütme durdurma kararı ile üniversitesi ile bağı kesilmişti. Bu durumda olan çok sayıda akademisyen üyemiz bulunmaktadır. Bu hukuksuz yargı kararları ile KHK zulmü devam ettirilmeye çalışılmaktadır. Türkiye'de hukukun üstünlüğü ilkesi ayaklar altına alınmaktadır. 13.Bölge İdare Mahkemesi hâkimleri hukuka aykırı biçimde Anayasa Mahkemesi'nin, ağır ceza mahkemelerinin ve idare mahkemelerinin kararlarını yok saymaktadır. Üstelik verdikleri kararlarda hukuki gerekçe dahi bulunmamaktadır. Yedi yıldan daha uzun bir zamandır haksız ve hukuksuz biçimde üyelerimize yaşatılan eziyet, bugün de mahkeme koridorlarına sıkıştırılan keyfi ve siyasi kararla, uzun ve belirsiz yargı süreçleriyle devam etmektedir! Unutulmamalıdır ki bu kararların altına imza atanlar açıkça suç işlemekte ve anayasal haklarımızın kullanımını engellemektedir. Ancak ne yapılırsa yapılsın, geri döneceğiz ve haklarımızı alacağız!”(HABER MERKEZİ)
