Van'da Sokak Hayvanlarına Yönelik Yasa Tasarısına Tepki Van'da Sokak Hayvanlarına Yönelik Yasa Tasarısına Tepki

Van’da seçim çalışmaları kapmasında Bahçesaray ilçesine giden Dem Parti Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Abdullah Zeydan tarihi bir konuşma yaptı. Bağımsız Bahçesaray Belediye başkan adayı olan Garip Yakut’u sert bir dille eleştiren Zeydan, “onlarca yıl cezaevinde kalanlarımız bile halka karşı borçlu olduklarını söyleyerek tüm gücü ile çalışmalara asılıyorken, bu halk bu parti tarafından belediye başkanı yapılan birinin yeri bu partidir, bu halkın yanıdır” dedi. Bahçesaray’ın içinde bulunduğu yoksulluğa da değinen Zeydan, “Yıllardır bu halkın kanaat önderi olduğunu söyleyenler, bu halk tarafından milletvekili, belediye başkanı yapılanlar bu halkın içinde bulunduğu yoksulluğu, sefaleti görmüyorlar mı? Neden halen Müküs yolunu bile yapmamışlar. Bu, bizim kaderimiz değildir” şeklinde konuştu.

AJANS65 TV  - 31 Mart Seçimlerine bir haftadan az bir süre kalan, seçim çalışmaları kapsamında Van’ın Bahçesaray ilçesine giden Dem Parti Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Abdullah Zeydan Dem Parti’den aday gösterilmeyen Mehmet Garip Yakut ve Orhan ailesini sert dille eleştirdi. Yaptığı konuşma büyük bir beğeni ile dinlenen Zeydan, “Bireysel ve ailesel çıkarlar bir kenara bırakakalım ve değerlerimiz için çalışalım, mücadele edelim. Bu gün, şahsi çıkarları ön palana çıkartma ve onun için çalışma günü değildir. Gün yakınma günü de değildir” dedi.

‘BAĞIMSIZ ADAY OLANLARIN YERİ BURASIDIR’

Bir dönem HDP’den Bahçesaray Belediye Başkanı olan Mehmet Garip Yakut’a da seslenen Zeydan, “Çağrımız, diğer partilerde çalışanlaradır. Bağımsız aday olanların yeri burasıdır. Onların yeri bu ittifaktır. Halkımızın başarısı, barış annelerinin mücadelesi, cezaevlerindeki arkadaşlarımızın özgürlüğü, koltumlarımızın, bireysel ve ailesel çıkarlarımızın üstündedir” ifadelerini kullandı.

‘SEÇİMDEN SONRA DEM PARTİ’YE GEÇECEĞİM DİYENLERE DESTEK OLMAYIN’

Zeydan konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Kürt halkının mücadelesine değer verenler, Kürt halkına değer verenlerin yeri burasıdır. Onların yerleri, bağımsız adaylık değildir. Ayrıca bu gün tarihi bir gündür. Bu gün bir oy bile zulme karşı son derece önemlidir. Bu gün Kürt halkının oylarını bölmeye hakkımız yoktur. Çağrımız, bizim adımıza aday olanlara, bizim adımıza halktan oy isteyenlere, bağımsız aday olup, ‘seçimden sonra Dem Parti’ye geçeceğim’ diyenlere destek olmasınlar. Bu gün onlara ihtiyacımız var. Bu gün bu partinin kapısı her kese açıktır. Şunu da söyleyelim, Kürt halkının oyları sayesinde, bu parti sayesinde belediye başkanı olan, belediye eş başkanı olanlar bu partiye de bu halka da borçludur. Bu halk uğruna onlarca yıl cezaevinde kalan annelerimiz, arkadaşlarımız halen de bu halka borçlu olduklarını söylüyorlar. Peki bu halkın sayesinde belediye başkanı olanlar borçlu değil mi? Doğrudur, yarım kalan hizmetler var. Ancak bu hizmeti bu parti başlattı. Bu partinin fikriyatı o çalışmaları başlattı. Bizim için asıl önemli olan halkımızdır. Bunun için yarım kalan çalışmalarımızı Nebahat başkan ve Ayvaz başkan tamamlayacaktır. Biz Neslihan başkan ile birlikte hizmet edeceğiz. Bundan dolayı halkımızdan rica ediyoruz; gün birlik günüdür, birlik de burada olur. Herkes şunu bilsin ki bağımsız aday için atılan her oy, AKP için atılmıştır. Her kesin bunu anlaması ve bu eksikliğe düşmemesi gerekiyor. Her kes şunu biliyor ki, buradaki yarış biz ile AKP arasındadır. Bundan dolayı tekrardan halkımızdan rica ediyorum, seçime daha zaman var. El ele verip bir barışın önünü açalım. Bu kanı durduralım, toplumsal barışın önünü açalım. Bu kardeş kavgası bitsin.”

‘MÜKÜS HALKININ İÇİNDE BULUNDUĞU SEFALET ONURUMUZU İNCİTİYOR’

Müküs’te büyük bir etkinliğe sahip olan Orhan ailesine yönelik de sert eleştirilerde bulunan Zeydan, “Diğer yanıyla, Müküs halkımızın, bizlerin içinde bulunduğu sefalet, yoksulluk büyük boyutlardadır. Onurumuz, gururumuz inciniyor. Allah bize her şeyi vermiş. Müküs gibi her tarafından bereket fışkıran bir yerleşim yeri vermiş bize. Ancak diğer yandan, bu denli büyük boşutlardaki bir yoksulluk var. Aynı şekilde büyük bir sefalet ve yoksulluk. Bu bizim kaderimiz değildir. 20-25 yıldır burada iktidar olanlar, buranın illeri gelenleri, kanaat önderleri, buraya öncülük edenlerin vicdanları tüm bunları nasıl kabul ediyor. 2-3 kezdir buraya geliyoruz. Buraya gelmek için halkımızın çektiği eziyet, çektiği sıkıntı vallahi onurumuzu incitiyor, gururumuzu incitiyor. Müküs halkımızın içinde bulunduğu yoksulluğu vallahi gözlerimizle görüyoruz ve bu durum gururumuz incitiyor, uykularımız kaçıyor. Peki buranın liderliğini yaptığını söyleyenler, ileri geleni olduğunu söyleyenler, Müküs halkının böylesi bir yoksulluk, böylesi bir sefalet içinde bulunmalarını vicdanları nasıl kabul ediyor? Bunu onurlarına, gururlarına nasıl yediriyorlar?” dedi.

‘KARADENİZ’DE OLUYOR DA MÜKÜS’DE NEDEN OLMUYOR’

Zeydan konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bunların bu denli imkan ve olanakları olmasına rağmen neden bu güne kadar Müküs halkının sorun ve sıkıntılarını çözmemişler? Görüyorsunuz, Karadeniz’de AKP, köstebek yuvası gibi yol yapmış. Her bir yol 50-100 metre genişliğinde. Yol yapılmadık tek bir yer bırakmamışlar. 20 yıldır burada AKP içinde siyaset yapanlar neden Müküs’ün yolunu yaptırmıyorlar? Bu denli imkanları, olanakları olmasına rağmen bu zulmü, bu eziyeti bu işkenceyi neden Müküs halkına reva görüyorlar? Bunu Allah bile kabul etmez. Eğer insan bir toplumun öncülüğünü yapıyorsa ve o toplum onlar için hizmet etmişse, onlara inanmışsa onlara oy vermişse, onları milletvekili, belediye başkanı yapmışsa, peki siz bu halka bu zulmü, bu eziyeti bu işkenceyi nasıl layık görürsünüz? Öncülük yapmak bu mudur? Knaanat önderi olmak bu mudur? Siz Müküs halkının arasında nasıl geziyorsunuz? Bu zulmü, bu eziyeti görmenize rağmen bu halkın arasına nasıl çıkıyorsunuz? Bu yoksulluğu görmenize rağmen başınızı nasıl yastığa koyuyor ve rahat uyuyorsunuz? Müküs halkımızdan rica ediyoruz; bizler el ele verip bu sefaleti, bu zulmü, bu eziyeti ve bu yoksulluğu ortadan kaldıralım. Geçen gün projelerimizin tanıtımını yaptık. Açıkladığımız projelerimiz arasında en önemli olan projemiz, Müküs yolunu yapmaktır. Neye mal olursa olsun bu yolu yapacağız. Bunun için Büyükşehir Belediyesinin tüm imkan ve olanaklarını bu yol için seferber edeceğiz. Biz bu sözü veriyoruz. Müküs halkının yoksulluğunu, çilesini de bitireceğiz. Burada bütün imkan ve olanaklar var. Fakat ne yazık ki tüm bu imkan ve olanaklara rağmen bu denli yoksulluk ve sefalet var. Tüm imkan ve olanaklarımızla Müküs halkı için çalışacağız. Çifçilerimizi destekleyecek, mazot ve ekipman desteği verecek ve onları üretime teşvik edeceğiz. Aynı şekilde tohum ve ilaç desteği de sunacağız. Sizlerin, gençlerimizi hangi imkan ve olanaklarla, hangi yoksunluklarla okuttuğunuzu biliyoruz. Okuttuğunuz ve üniversite mezunu olan gençlerimizin nasıl işsiz kaldıklarını ve hangi yoksunluk içerisinde bulunduklarını biliyoruz. Halkımızı buna mahkum etmişler. Müküs halkımızı buna mahkum etmişler. Bunu da AKP iktidarı bilinçli yapıyor. Bu gün size, ‘Biz kanaat önderiyiz’ diyenler sizi buna mahkum etmişler. Çünkü sizin zengin olmanızı istemiyorlar. Sizin ekonomik olarak gelişmenizi istemiyorlar. Devamlı olarak sizin onlara mahkum olmanızı, onlara muhtaç olmanızı istiyorlar. Çünkü sizin onlara gidip önlerinde eğilmenizi ve bir kadro için onlara yalvarmanızı istiyorlar. Sizin oğul ve kızlarınız için rüşvet karşılığında kadro almanızı istiyorlar. Tüm bunları bir kenara bırakıp yeni bir süreç başlatacağız. Biz bir seferberlik ilan ettik. Her alanda bu gün Kürt halkı yediden yetmişe ayağa kalkmış inşallan, Allahın izni ile 14 belediyenin ondördünü de alacağız. Sonrasında da halkımıza layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız. El ele verip inşallah toplumsal bir barışın da önünü açacağız. Hapishanelerin kapısı açılacak, tüm arkadaşylarımız çıkacak ve büyük bir zenginliğin de kapısı aralanacaktır. Biz halkımıza inanıyoruz, güveniyoruz, biz size inanıyor, coşku ve kararlılığınızı görüyoruz. Kalan 6 günde el ele verip başarıyı yakalayacağımıza inanıyoruz.”(HABER MERKEZİ)