Van’da bu gün Dem Parti tarafından gerçekleştirilen mitinge katılım yüksek oldu. Mitingde bir konuşma yapan Dem Parti Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Abdullan Zeydan, AKP’lilern sağda solda kendileri hakkında dedikodu yaptıklarını söyleyerek, “Bizim sicilimizin temiz olmadığını söylüyorlar. Bizim sicilimiz kar gibi bembeyaz ve tertemizdir. Sicili asıl bozuk olan sizlersiniz” dedi. Kayyımların halkı işsizliğe makkum ettiğini söyleyen Zeydan, “bu alandan ilan ediyoruz, iki gün sonra bu kayyımları evlerine yollayacak, Van Belediyelerini tekrardan halkın belediyeleri halige getireceğiz. Kadınlarla, gençlerle, kentin tüm dinamikleri ile kentimizi yeniden ayağa kaldıracak ve kalkındıracağız” dedi.

AJANS65 TV - 31 Mart Yerel seçimlerine 2 gün kala Dem Parti Van’da ggeniş katılımlı bir miting gerçekleştirdi. Katılımın son derece yüksek olduğu, alanın tıkabasa dolduğu mitingte halkın coşkusu gözlerden kaçmadı.

TMMOB İç Mimarlar Odası Van Temsilciliğine Ferdi Özgökçe Atandı TMMOB İç Mimarlar Odası Van Temsilciliğine Ferdi Özgökçe Atandı

Kazım Karabekir Caddesi üzerinde bulunan Musa Anter Barış Parkı’nın bulundu Miyazaki Bulvarında gerçekleştirilen mitinge Dem Parti Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlarının yanısıra, ilçe belediye eşbaşkanları ve kentte bulunan çeşitli Sivil Toplum Örgütleri ve sendikalar katıldı. Müküs yolları kapalı olduğundan Dem Parti Müküs Belediyesi eşbaşkan adayları ise katılamadılar.

‘BİZİM OLANI GERİ ALMAK İÇİN GELİYORUZ’

Mitingin başlaması ile birlikte ilk konuşmayı Dem Parti Van İleşbaşkanı Gülşen Kurt yaptı. Yaptığı konuşmada Kurt, cezaevlerinde açlık grevinde bulunanları ve barış annelerini selamlayarak konuşmasına başladı. Ardından kayyımlara değinen Kurt, “Biliyorsunuz, Kürt halkının iradesi iki dönemdir kayyımlarla gasp ediliyor. Buradan tekrar ediyoruz, biz bunu kabul etmiyoruz. Savaşa karşı barışı, adaletsizliğe karşı adaleti, demokrasizliğe karşı demokrasiyi, ırkçılığa karşı ahalkların kardeşliğini savunuyoruz. Biz Dem Parti olarak kentleri hep beraber yönetmek için geliyoruz. Kayyım gaspını göndermek ve bizim olanı geri almak için geliyoruz. Bizler zulmün kalesini yıkmak için geliyoruz” dedi.

‘PARTİ DİSİPLİNİ İLE OYLARINIZI VE SANDIKLARI KORUYUN’

Ardından konuşan Dem Parti İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi ise iki aydır seçim çalışması yürüttüklerini ve bu çalışmanın sonuna geldiklerini söyleyerek, “Sandık başına gidecek ve oylarımızı kullanacağız. Orada diyeceğiz ki ey kayyım, ey halkımızın iradesine kayyım atayanlar, sizleri evlerinize yaya göndereceğiz. Buradan gençlere seslenmek istiyorum; iki aydır disiplinli ve örgütlü bir çalışma yürütüyorsunuz. İki gün kaldı. Bu çalışma disiplinini devam ettirerek oylarımızı kullanalım, sandıklara ve oylarımıza sahip çıkalım ve parti disiplinini sonuna kadar koruyalım” şeklinde konuştu.

‘EŞBAŞKANLIK SİSTEMİNDE SONUNA KADARDİRENECEĞİZ’

Sonrasında konuşan Dem Parti Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Neslihan Şedal, halkı selamlayarak konuşmasına başladı. Şedal, “Oy kullanma gününe yaklaştık. Zindanlarda direnişte olan arkadaşlarımızı ve barış nöbetinde olan annelerimizi selamlıyoruz. Hani Akdoğan annemizi burada bir kez daha anıyoruz. Tüm çalışmalarımızda ve mücadelemizde onu anacağımıza söz veriyoruz. İki aydır seçim çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm ilçelerde kesintisiz seçim çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu seçimde oyumuzu dilimize, kültürümüze vereceğiz. Haklarımıza vereceğiz. Bazıları eşbaşkanlık sistemimize dil uzatıyor. Buradan biz de söz veriyoruz. Sonuna kadar bu mücadelemizi sürüdürecek, Jin Jiyan Azadi felsefemiz devam ettiği sürece bu mücadelemiz de devam edecektir. Kapımız her kese, kadınlara, gençlere tüm kesimden insanlara açık olacak. Projelerimiz ile halka hizmet etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘KAYYIMLAR ÇEVRELERİNİ ZENGİNLEŞTİRDİLER, HALKI FAKİRLEŞTİRDİLER’

Şedal’den sonra konuşan Dem Parti Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Abdullan Zeydan sahneye çağrıldı. Zeydan’ın isminin anons edilmesi ile birlikte miting alanında büyük bir hareketlenme ve tezahürat yaşandı. Büyük bir sevgi gösterisi ile konuşmasına başlayan Zeydan, ilkin genel bir selamlama yaptı. Sonrasında, “Buradan herkese seslenmek istiyorum, kimse onurlu halkımızın başını önüne eğemeyecek” dedi.

Ardından kayyımlara yönelik açıklamalarda bulunan Zeydan, “Kayyımlar iki şey yaptı; çevrelerini zenginleştirdiler. Şehrinizin imkan ve olanakları ile doğanızın zenginliği ile çevrelerini zenginleştirdiler. Bir şey daha yaptılar, Vanlı gençleri işsizliğe mahkum ettiler. Her tarafından zenginlik akan Van gibi bir şehrin insanlarını işsizliğe ve yoksulluğa mahkum ettiler. Kenteki tüm üretimin önünü kestiler. Bu gençlerimiz iş bulamıyor. Bunun için batıya, inşaatlarda çalışma için batı illerine gidiyorlar. Oradalarda da inşaatlardan düşerek yaşamlarını yitiriyorlar. Bu bizim onurumuzu incitiyor” dedi.

‘KAYYIMLAR DİLİMİZE KÜLTÜRÜMÜZE YÖNELİK BÜYÜK BİR YIKIM BAŞLATTI’

Kayyımlara yönelik eleştirilerine devam eden Zeydan, “Diğer yandan imar ve ulaşım boyutuyla çevre ve tarihi yerlerimize yönelik, dilimize ve kültürümüze yönelik büyük bir yıkımı hayata geçirdiler. Bu meydandan bir kez daha sesleniyorum; Van halkı da çok iyi biliyor ki biz onları göndereceğiz” ifadelerini kullandı.

‘KENTİN TÜM DİNAMİKLERİ İLE ŞEHRİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ’

Zeydan şu ifadeleri kullandı:

“Annelerimizle, kadınlarla, gençlerle Van’ın tüm dinamikleri ile hep birlikte el ele verip şehrimizi ayağa kaldıracağız. Şehrimizin kaderi haline gelen işsizliği ortadan kaldıracağız. Bizler, zindandaki arkadaşlarımızın umutlarını yükselteceğiz. Bizler, bu arkadaşlarımızın umutlarına cevap olmak için sorumluluk alıyor ve elimizden geleni yapacağız. Cezaevlerindeki arkadaşlarımız devamlı onurumuzu korudular. Buradan biz de sesleniyoruz; bütün Kürt halkına sesleniyoruz, Selahattin Demirtaş’ın onurunu koruyacağız. Gültan Kışanak’ın, Figen Yüksekdağ’ın, Nazmi Gür’ün, Bekir Kaya’nın onurunu koruyacağı. Bizler sizin çocuklarınız.”

‘ASIL ONLARIN SİCİLİ BOZUK’

Kente kendilerine ilişkin dolaştırılan dedikodulara ilişkin dekonuşan Zeydan, “Bu gün bir dedikodu dolaşıyor. Diyorlar ki bunların sili bozuktur. Bizim sicilimiz kar gibi bembeyazdır ve tertemizdir. Bozuk olan sizin sicilinizdir. Sizin onurunuz varsa, gidin Müküs’ün yoluna bakın. Müküs sizin ailenizin dayanaklarındandır. Siz hangi yüz ile Müküs’e gidiyorsunuz? Ancak biz söz veriyoruz, Müküs’ün de yolunu biz yapacağız. Biz Van’a 30 bin kişilik bir stadyum yapacağız. Yeni bir otogar inşaa edeceğiz. Yeni bir sebze ve meyve hali inşa edeceğiz. İşsizlik sorununu ortadan kaldıracağız. Kentimizi yeniden ayaga kaldıracağız. AKP’li kayyımları iki gün sonra evlerine yollayacağız. Bu belediyeleri halkın belediyesi yapacağız” dedi.

‘HER PARTİ EN GÜÇLÜ OLDUĞU KENTTE FİNAL MİTİNGİ YAPAR, BİZ DE VAN’DA YAPTIK’

Zeydan’dan sonra konuşan Dem Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, her partinin en güçlü olduğu kentlerde final mitingi gerçekleştirdiğini, kendilerinin de final mitingi için Van’ı seçtiklerini söyleyerek, “Van’ın 14’te 14 yapacağınz. Bu kalabalık, bu renkli, bu dostu sevindiren, düşmanı çıldırtan mahşeri kalabalık karşısında Van 31 Mart’ta 14 belediyenin 14’ünü alarak büyük bir müjde göndermeye var mısın? Biz de özellikle son mitingimizi Van’da alarak, Van halkını ne kadar sevdiğimizi, Van halkının ne kadar büyük, coşkulu, onurlu, güçlü bir halk olduğunu kanıtlamak için özellikle Van’da yaptık. Sizler yıllardır bize güç verdiniz, bize destek verdiniz. Bütün baskılara rağmen davanızdan, mücadelenizden vazgeçmediniz. Sizlere ne yapsak ne kadar yapsak Van halkıyla ne kadar övünsek azdır” dedi.

‘İKTİDARIN YANLIŞ HESABI VAN’DAN DÖNER

Bakırhan konuşmasına şu şekilde devam etti:

“İktidarın yanlış hesabı Van’dan döner. Emin olun bütün yanlış hesaplar Kürt halkının toplandığı bu meydanlardan döner. 40 yıldır önce baskıyla sindirmeye çalıştılar, önce faili meçhul cinayetlerle sindirmeye çalıştılar. Yetmedi; köylerimizi boşalttılar, köylerimizi yaktılar, yaylalarımızı yasakladılar. Kürt halkının kendi toprağında, coğrafyasında, köyünde yaşamasına izin vermediler. Ama Van halkı vazgeçti mi? Hayır. Baktılar ki sadece onunla olmuyor, insanlarımızı cezaevlerine, zindanlara doldurdular. Zindanlarla da başaramadılar. Çünkü siz Van halkının, onurlu Kürt halkının mücadelesi hakikat mücadelesidir. Haklı bir mücadeledir. Bu mücadeleyi ne zindanlar, ne faili meçhul cinayetler, ne zor ne faşizm engelleyemeyecektir. İşte bir kez daha Kürdü tanımayan, diline bilinmeyen dil diyen, iradesini zindanlara tıkayanlara diyoruz ki yanlış hesabınız Van’dan döner, bu meydandan döner. Yanlış hesabınız Van Kalesine çarpar paramparça olur.”

‘BU ÜLKENİN EKONOMİSİNİ KÜRTLER ANADİLLERİNİ KONUŞMASIN DİYE BATIRDINIZ’

Bakırhan, hükümete seslenerek inkar politikalarından vaz geçmelerini talep ederek, “Kürt halkı her zaman barış elini uzatmaya, her zaman müzakereye, her zaman diyaloğa açık bir halktır. Yazıktır, bu ülkenin ekonomisini bu ülkenin geleceğini Kürt anadilini konuşmasın diye batırdınız. Türkiye’de insanlar geçinemiyor. Savaşa, topa, tüfeğe harcadığınız milyar dolarları Kürdü kardeş saysaydınız emekliye, yoksula, işsize, gence, kadın arkadaşların aile ekonomisine katkı sunmaları için yatırıma dönüştürseydiniz Türkiye, Ortadoğu’nun, dünyanın en gelişmiş ülkesi olurdu. Ama bunların aklı Kürt düşmanlığındadır. Kürt düşmanlığı var olduğu müddetçe ne yoksul, ne emekli ne de emekçiyi düşünmüyorlar. İşte Van bir kez daha barışı haykırıyor. Van bir kez daha Kürt meselesinin demokratik yollarla diyalogla çözülmesini istiyor. Duymayanlara bir kez daha Van barış istiyor” açıklamalarını yaptı.

‘VAN HALKI KENDİ İRADELERİNE KENDİ YÖNETİMLERİNE KAVUŞACAKLAR’

Bakırhan kunaşmasına şu şekilde devam etti:

“Kayyım hırsızlıktır, yolsuzluktur. Kürtlerin diline, kültürüne düşmanlıktır. Kadınlara, gençlere düşmanlıktır. Çaldılar, çırptılar, borçlandırlar yetmiyor, şimdi belediyenin elindeki mülkiyetler de yandaşlarına peşkeş çekiyorlar. Daha dün Batman kayyımı ne yapmış? 53 milyona gıda kolileri hazırlatmış. Gıda kolilerinin üzerine Batman AKP Belediye Başkan adayının fotoğrafını yapıştırmış insanlara dağıtıyor. Allah aşkına bir belediyenin olanaklarını bir partiye kullandırdığını nerede gördünüz, hangi inançta gördünüz, hangi dinde gördünüz? Belediye başkanı değil, kayyım efendi zaten gasp ettiğini çok iyi biliyor Batman halkının, Van halkının bütçesini AKP’li adaylar için harcıyor. Peki bunlara cevabını 31 Mart’ta verecek miyiz? Halkçı, toplumcu, Kürdün, emekçinin yanında olan belediyecilik anlayışını Van’da bütün ilçelerinde yönetime taşıyacak mıyız? 1 Nisan’da Van halkı, kadınlar, gençler, melelerimiz, seydalarımız tekrar kendi iradelerine, yönetimlerine kavuşacaklardır. Van, seçimi rekor bir oyla alacaktır.

‘ZALİM DÜZENE KIRMIZI KART GÖSTERECEĞİZ’

Türkiye halkları 31 Mart’ta oylarıyla bu zalim düzene kırmızı kart gösterecek. Recep Tayyip Erdoğan dün demiş ki ‘Kürtler bizim sayemizde mutluluk ve özgürlük gördü’. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, 22 yıldır tek bir gün rahat uyuyabildik mi? Tek bir gün özgür olabildik mi? Kemal Kurkut’u unuttuk mu? Peki Osman Şiban, Servet Turgut’u unuttuk mu? Taybet Anayı unuttuk mu? 10 yıldır Kürt halkının iradesine atanan kayyımları unuttuk mu? Cezaevinde 75 yaşında Hatice Yıldız, kızana ve arkadaşlarına para gönderdiği için hasta yatağında sedyeyle cezaevine gönderildi. Bu mudur mutluluk? Bu mudur özgürlük? Emin olun Kürt halkı, Türkiye halkları 22 yıldır sizinle birlikte ne mutludur ne de özgürdür. İnşallah bu halk Türkiye halkları 31 Mart’ta oylarıyla bu zalim düzene bu faşizan anlayışa, bu kayyımcı anlayışa kırmızı kart göstererek bir nebze de olsa mutluluk ve özgürlüğü tadacaktır.  

‘KÜRT SORUNUNDA CİDDİYET İSTER, SAMİMİYET İSTER’

 Kürt sorunu ciddiyet ister. Kürt sorunu samimiyet ister. Kürtler onurlu bir halktır. Böyle samimiyetsiz ciddiyetsiz, Kürdistan coğrafyasında DEM Parti’yi, bizi tehdit eden, hakaret edenlere ne yapacağız? Beyefendi şimdi sabah akşam çıkıyor operasyon diyor, ‘teröristan’ diyor, terörist diyor, yok edeceğim diyor, bitireceğim diyor ama siz var ya sizlere kurban olayım. Sizler öyle onurlu bir halksınız ki onların savaşçı politikalarına, baskıcı politikalarına Newroz’da öyle bir cevap verdiniz ki Ankara’da sarayda yapılan hesabın Newrozlarda boşa çıktığını Newrozlarda bir karşılığı olmadığını bugün de dün de ortaya koydunuz. Emin olun bir gün Türkiye’de Kürtler eşit haklara sahip olacaktır. Bir gün Türkiye’de anadilimizi başta parlamento olmak üzere özgürce konuşacağız. Bir gün istediğimiz iradeyi özgürce seçecek, insanca, kardeşçe bir arada yaşayacağız.

‘KÜRT SONUNU ÇÖZMEYEN HİÇBİR PARTİ BAŞARIYA ULAŞAMAZ’

Sayın Erdoğan Kürt meselesini çözmeyen çok cumhurbaşkanı gördük. Çok başbakan gördük. Çok bürokrat gördük. Ne oldular? Çözüldüler, bittiler, battılar. Kürt meselesini çözmeyen hiçbir parti asla ve kat’a başarıya ulaşmaz. Sizler de Kürt meselesine böyle yaklaştığınız müddetçe en önce 31 Mart'taki yerel seçimlerde sonrasında da yapılacak ilk seçimlerde inşallah dibi göreceksiniz, batacaksınız, biteceksiniz. Newroz meydanlardaki milyonlar tek yürek tek ses olarak ne dedi? Kürt meselesi çözülsün dedi. Kürt meselesinin çözümü için İmralı’yı adres göstererek ‘Sayın Öcalan Kürt meselesinin muhatabıdır’ dedi. Şimdi, yine biz de buradan diyoruz ki; Kürt halkının Newroz alanlarındaki milyonlarla ortaya koymuş olduğu bu irade doğrudur. Yanındayız, aynı şeyi düşünüyoruz. Savaş yerine, operasyon yerine, top tüfek yerine bir an önce bu ülkenin kaynaklarını çarçur etmemek için İmralı Adası orada, Sayın Öcalan orada. Kürt halkının dediklerine kulak kabartarak bu işin muhtabıyla birlikte bir an önce Kürt meselesini diyalogla, müzakereyle çözelim çağrısını yapıyoruz.”(HABER MERKEZİ)